6 Nisan 2019 Cumartesi

STEFAN ZWEIG-BİR KADININ YAŞAMINDAN YİRMİ DÖRT SAAT

Orijinal adı: Vierundzwanzig Stunden Aus Dem Leben Einer Frau
Çeviri: Mahmure Kahraman
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
Sayfa: 80
                                                   
Stefan Zweig (28 Kasım 1881, Viyana - 22 Şubat 1942; PetrópolisRio de Janeiro), Avusturyalı romancı, oyun yazarı, gazeteci ve biyografi yazarı.
Roman, öykü, tiyatro, deneme, şiir, seyahat, anı türlerinde yirmiden fazla eser vermiştir. Biyografi ustası olaraktan tanınan yazar 1920'li ve 1930'lu yıllarda Alman dilinin en çok okunan yazarlarından birisi olmuş ve kitapları elliyi aşkın dile tercüme edilmiştir. 
1933'te eserlerinin Naziler tarafından yakılması uzerine ülkesini terk eden Zweig, 1941'de Brezilya'ya yerleş,mis sonrasında ise 22 Şubat 1942'de karısı Lotte Altmann ile birlikte intihar etmiştir.
Üretken bir yazar olan Zweig, lirik şiirler yazdı, trajedi ve dram türünde sahne eserleri denedi, özellikle biyografi alanında önemli eserler ortaya koydu. Freud ve psikolojiye olan ilgisi onu bu alana yöneltti. Biyografi alanındaki çalışmaları, dönemin birçok ünlü kişisinin hayatlarını gözler önüne serdi. Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski; Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar: Hölderlin, KleistNietzscheRomain RollandMarie AntoinetteMagellanStendhalErasmusFouche eserleri bu biyografilerden birkaçıdır.
BİR KADININ YAŞAMINDAN YİRMİ DÖRT SAAT Kitabın arka yüzündeki notla başlamak istiyorum “Zweig bu novellası’nda bir kadının yaşamını bütünüyle değiştiren yirmi dört saatlik deneyimini anlatırken, insanda içkin saplantıların ve dayanılmaz arzuların sınırlarında gezinir. Özgürce ve tutkuyla içgüdülerinin peşine takılan bir kadının bu kısa ve yoğun hikayesi, kadın kalbinin sırlarına ermiş ustanın kaleminde olağanüstü bir anlatıya dönüşür. Yapıtı için mekan olarak muhteşem atmosferiyle Fransız Riviera’sını seçen Zweig, 1920’li yılların sonlarında Avrupa'nın “kibar” tabakasının ikiyüzlü ahlak anlayışına yönelik eleştirel tavrıyla dikkat çeker.”

Stefan Zweig bu romanında aşkın ve tutkunun bir insana neler yaptıracağını ifade ederken bir yandan da psikolojik açıdan mantığını bir kenara bırakmış birinin içgüdülerini takip etmesiyle başlayan serüvenini anlatmıştır. Zweig bu eserinde de başkahraman olarak bir kadın karakter yaratmış ve olay kurgusunu bunun üzerinden ilerletmiştir. Kitap hakkında ünlü Rus yazar olan Maksim Gorki 'de şu ifadeyi kullanılmıştır:"Böylesine derin bir kitap daha okumadım diyebilirim."Psikoloji türünde yazılmış olan bu romanı kesinlikle herkese tavsiye ediyorum. Kitap fiyat olarak uygun olmasının yanı sıra inceliği ve olayların anlatışekliyle de uzun kitapları okumaktan sıkılanlar ya da bir günde okuyup bitirilecek kitaplar ariyanlar için harika bir öykü kitabı. Hayatımızda bazı anlar vardır. Mesela bütün bir yıla değen bir gün gibi. Eğer Yirmi dört saatte neler olabilir diyorsanız sizi bu kitabı okumaya davet ediyorum.Herkese şimdiden iyi okumalar.#E

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder